Mimar Nevzat Sayın, Mimarlıkta Malzeme Dergisi
Giderek büyüyen karmaşık programlı, gelişmiş teknolojilerle inşa edilmesi gereken yapılarla uğraşıyoruz. Sonuç ürünle aramıza daha çok şey giriyor ve giderek yapıyla olan bağlantımız da değişiyor. Azalıyor mu, çoğalıyor mu söylemek zor ama değiştiği kesin. Bu değişiklik içinde yapım sürecini izlemek, denetlemek, istenen sonucun elde edilebilmesi için düzeltmeleri, değişiklikleri yapmak, yeni durumları bütün bağlantılarıyla kurmak ve gerçekleştirmek mimarın olmazsa olmaz işleri arasında.
Artık çok insan var yapım sürecinde çok detay, çok konu, çok uzman ve çok malzeme geçti. Belki bu çokluklar içinde en sorunlu olan konu; malzeme çok kısa bir sürede piyasaya çıkan ve her derde deva olduğu söylenen binlerce malzeme var ortada. Hangisi nedir, ne işe yarar, neden o değil de bu gibi sorular doğru dürüst bir karşılık bulamıyor. Çok az şey olmasıyla çok fazla şey olması arasında çok kısa bir zaman var. Sindirilmeden, anlaşılmadan yığıldı ve ortalık malzeme çöplüğüne döndü.
Ana hatlarıyla en yavaş gelişen sektörlerden biri ve belki de birincisi inşaat. Mısır piramitlerinin yapımından bu yana bu anlamda müthiş bir değişiklik olduğunu söylemek zor. İşçiler, ustalar, taşlar, tuğlalar, betonlar, ahşaplar çok tanıdık ve en çok bunlar kullanılıyor. Ve inşaat ana hatlarıyla çok az değişiyor. Buna karşılık malzemeler inanılmaz bir hızla artıyor. Kapitalizmin dünyayı bir tüketim çöplüğüne çevirme konusundaki ısrarlı çabaları sonuç veriyor.
Hala yapı çeliği üretemeyen ülkede binlerce kapı kolu ve binlerce elektrik düğmesi ve benzeri çöp ürün var. Zemin, duvar, tavan kaplamaları, izolasyon malzemeleri, sıvalar, boyalar, aydınlatma elemanları ve aklınıza ne gelirse. Hepsinden binlerce var. Bütün bunların arasından doğru malzemeye karar vermek ve çalışmak tahmin edilenden daha zor. İyi seçilmiş uzmanlarla bir arada olmak ve bir arada çalışmak verimli, yararlı sonuçlar veriyor ama herkesin işi zor. Çoklukla çöplük arasındaki sınır aşılmış görünüyor. Giderek artıyor. Zorunlulukla. Küçücük görünen bir ürünün arkasındaki kocaman sektör devam etmek zorunda.
İşte bu karmaşık, kocaman yapıların arasında küçük yapılarla uğraşmak iman tazelemek gibi geliyor insana. iyi bildiği bir yerde iyi bildiği malzemelerle çalışan adamlarla bir şeyler üretmek birçok şeyi gözden geçirmek için iyi bir fırsat.
Yahşibey Dikili'ye bağlı, Dikili de izmir’e. Sekiz yıl önce başladık ilk yapıya. Sekizinci yapıyla uğraşıyoruz. Burada bir yapıyı nasıl yapmamız gerektiğini uzun uzun tartışmış, malzeme, yöntem, sonuç ürün konusunda gerektiğinde gözden geçirmek üzere kararlar almıştık; Burada yapıla geldiği gibi yapacaktık. Sonuçta ortaya çıkacak olan ‘şey’ eskiden beri burada olanlardan çok farklı olmayacaktı. Kayalık bir arazide kurulan yahşibey köyünde en kolay bulabileceğimiz malzemenin taş olacağı açıktı. Ama işçilikleri de buradan bulmak iste-diğimiz için bütün detayları düşünmeliydik. Yeni yapılan bir iki yapı tuğlayla yapılmış ve becerilememişti. Ortada işe yarar yeni bir taş işçiliği de görünmüyordu. Yılmaz ustayla tanıştık. Yaptıklarını gösterdi. işimiz zor görünüyordu. ilk tespit bildiğimiz gibi çizim yap-manın bir işe yaramadığı oldu. Çünkü çizim okumayı bilmiyorlardı. Gözlerinin önünde ve yerinde çizdiği-mizde anlaşabiliyorduk. Nasıl bir taş duvar istediğimizi anlattık. Ama ne taş ne de el alışkanlıkları istediğimiz duvarları elde etmek için uygun değildi. Duvarların doğrultuları yatay ve düşey sınırları konusunda anlaştıktan sonra onları bildiği gibi yapmak konusunda rahat bıraktık.
Deprem bölgesi olan bir yerde taş yapı yapmak için geleneksel yöntemin iyileştirilmesi gerekir. Burada da sadece bu nedenle gelişmiş geleneksel diyebileceğimiz yöntemleri kullandık. Radye temel kullandık. Kayalık olan zeminde temel hatılları veya ayakları için kazı yapmak yerine zemin düzleme işleminden sonra temel platformlarını döktük. Düzgün bir çalışma alanı oluşturmak ve duvar aplikasyonlarını yapmak konusunda çok işimize yaradı. ‘ taş arme’ duvar oluşturduk. Örgü arasında oluşturulan çelik hasırın duvarın esnek-liği konusunda önemi olduğunu düşünüyorduk. Yaptık.
Düşey hatılları duvar içinde kullandığımız gibi kapı pencere yanlarında kullanarak hem doğrama bağlantıları için gerekli düzgün yüzeyleri hem de kritik noktalardaki dayanımları elde ettik. 50cm. de bir düzlenerek devam eden taş duvar örgüleri kendi kendini kontrol eden bir duvar yapımını da elde etmemizi sağladı. Yapı da ve bahçe duvarında aynı yöntemi denedik yükseltmek, devam etmek, değiştirmek konularında verimli bir esneklik sağladık. Toplanmış ve kırılmış taşları bir arada kullandık irili ufaklı ne varsa kullanabildiğimiz için malzeme aramadık arsanın içindekilerle yetindik.
Zanaatkârlığın kaçınılmaz olarak gerekli olduğu bir malzeme olan taş, ustaların yapım konusundaki dikkat ve özenlerinin artırılması için çok işe yaradı. Birçok yöntemi denemiş betonarme, ahşap, çelik gibi diğer malzemeleri de kullanmış olsak bile. Bütün denemelerimizin ana malzeme-si taş oldu. ‘moloz taş duvar’la yapıldılar. Ekipler değişme-diği, hep aynı ustayla çalıştığımız için her seferinde biraz daha yol aldık, kendimizi ustaları ve yapıları iyileştirebildik. Her yapı bulunduğu noktadaki zemin özellikleri yükseklik ve açıklıklarının büyüklükleri, kapı – pencere, boşlukları, boyutlarının oranları gibi nedenlerle farklılaşmış çözümler-le yapılmış olsalar da ana hatlarıyla aynı şekilde ve aynı malzemeyle yapıldı.
Bizim, kullanıcıların, staj yapan mimarlık öğrencilerinin ve yolu her nasılsa yahşibey’e düşmüş ‘yabancılar’ın köyün sakinlerinin ve yapan ustaların aynı ölçüde hoşnut olduğu bir sonuca ulaşmış olmaktan memnunuz.
Taş kullanmakla birkaç konuda yeniden düşünmek ve tartışmak için iyi bir bahanemiz oldu diye düşünüyoruz.
1- Hemen arsa içinde bulunan bir malzemeyi kullanarak kazıdan çıkanları başka bir yere atmadık. Başka bir yerden de buraya çok az şey taşıdık. Bunun çöplüğe dönen dünyada önemli bir şey olduğunu söyleyebiliriz.
2- Delikli tuğla ve sıva kullanımı yüzünden unutulmuş olan zanaatkârlık üzerine yeniden düşündük ve ustaları kazanmış olduk.
3- Ayrıca bir şey yapmadan izolasyon değeri yüksek bir duvar elde ettik.
4- Mevcut dokunun devamını aynı malzemeyi kullanarak zorlanmadan ve istediğimiz katkıları yaparak gerçekleştirdik.
5- Geleneksel olanın içinde modern olanında var olduğunu, bulup, çıkararak devamlılığın sağlanmasının mümkün olduğunu kendimize ve başkalarına anlatabildik.
6- Sıradan ve basit olanın içinde sıra dışı ve karmaşık bir yapının da olduğunu eski ve yeni tanımlarının nasıl kavrandıklarına bağlı olarak değişebileceğini gördük.
Bütün bunları yaparken neredeyse hiç makine kullanmadık basit el aletleriyle yetindik. Balyoz, çekiç, keski, çivi, murç, mucarta, tarak, mala, kürek, kazma, testere, keser gibi irili ufaklı el aletleri kullandık. fiimdi içinde bulundukları yerin koşulları içinde yaşamayı seven kullanıcılarımız, hep gördükleri ama nerdeyse unuttukları malzeme ve yöntem-leri kullanabilen ustalarımız, zamana direnebilen, yaşayan, güzel eskiyen evlerimiz ve isteyen herkesin yapabileceği, kolaylık ve basitlikte bir yöntemimiz var. Üstelik artık bildiğimiz gibi çiziyoruz. Bu kadar sürede çizim okumayı bilen ustalarımızda oldu.
Bütün bu bilgilerin toplamında ‘Globalleşen’ dünyada yerel ve geleneksel olanın da önemli bir yeri olduğunu düşünüyoruz
Comments