Depremin Ardından: Kültürel Mirasımızın Dayanıklılık Sınavı
- Mimarlık Akademisi

- 3 Eki
- 2 dakikada okunur

6 Şubat 2023’te yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler, yalnızca şehirlerimizi değil, binlerce yıllık kültürel mirasımızı da derinden sarstı. Antakya’dan Malatya’ya, Gaziantep’ten Diyarbakır’a uzanan geniş coğrafyada camiler, kiliseler, türbeler, hamamlar ve geleneksel evler ağır hasar aldı.
En acı verici noktalardan biri, daha kısa süre önce onarılmış tarihî yapıların bile bu sarsıntıya dayanamamış olmasıydı. Bu durum, restorasyon projelerinde deprem güvenliğinin ne kadar kritik bir rol oynadığını bir kez daha gösterdi.
Yıkımın İzleri

Habib-i Neccar Camii (Antakya)
Kentin en eski camisi, depremin ardından kubbesini tamamen kaybetti. Taşları çevreye saçılan yapı, geçmişten bugüne yapılan onarımların yeterliliğini sorgulatıyor.

Yeni Cami (Malatya) Daha önceki depremlerde de zarar gören cami, bu kez üst örtüsünü tamamen yitirdi. İlk tasarımından restorasyonlarına kadar, depreme karşı yetersizliği dikkat çekiyor.

Sokollu Mehmet Paşa Külliyesi (Payas) Mimar Sinan’ın imzasını taşıyan külliyede minarenin külahı ve petek kısmı yıkıldı. Yapının daha önce farklı dönemlerde gördüğü müdahaleler, bugünkü hasarın da nedenlerinden biri olabilir.

Nemrut Dağı ve Diyarbakır Surları Karakuş Tümülüsü’nde 10 metrelik sütun devrildi, Diyarbakır Surları’nda ise bakımsızlık nedeniyle taş kayıpları yaşandı. Her iki alan da, Dünya Mirası Listesi’ndeki değerlerimiz arasında.
Deprem Kültürü: Geçmişten Günümüze
Anadolu, yüzyıllardır depremlerle şekillenen bir coğrafya. Bu nedenle geleneksel mimaride sarsıntılara dayanıklı pek çok çözüm geliştirilmiş: Ahşap hatıllarla desteklenen duvarlar, demir gergiler, çekme çubukları… Bugün hâlâ ayakta olan birçok tarihî yapı, bu ustalıklı yöntemlerin kanıtı.
Geleceğe Not
Deprem sonrası yapılan incelemeler bize şunu hatırlatıyor: Kültürel mirasımız yalnızca estetik bir değer değil, aynı zamanda toplumsal belleğimizin taşıyıcısı. Onarımlarda doğru belgeler, geleneksel yapım teknikleri ve modern mühendislik bir arada kullanılmalı.
Kısacası, bu eserleri ayağa kaldırmak sadece taşları yerine koymak değil; geçmişle geleceğimiz arasındaki köprüyü yeniden kurmak demek.
Kaynak: "Depremlerin Ardından Kültürel Mirasın Geleceğine İlişkin Düşünceler” Zeynep Ahunbay, Prof. Dr., İTÜ Mimarlık Bölümü Emekli Öğretim Üyesi (Mimarlık Dergisi, 2023, Sayı 49)



Yorumlar